Köy ve Dernekler için Hazırlanmış Wordpress Teması Hizmetinizde..!! www.mbtasarim.com farkıyla..
Merhaba Ziyaretçi; Bugün Saat
Yeni içerik ve Web Sayfamızla Hizmetinizdeyiz

Tarsus Çukurbağ Köyü Resmi Web Sayfası

Yemek Kulturumuz

 

 

ÇUKURBAĞ KÖYÜ KÜLTÜRÜ

 

Teknoloji, şehirleşme ve ekmek kavgası köylümüzü hızla şehirleştirsede Tarsus ve yakın şehirlere göçe zorlasa da hepimiz vakti zamanı geldiğinde mutlaka köyümüze ata toprağımıza geri dönüyoruz. Bu dönüş bir zorunluluktan öte vuslata erer gibi hasret çekilen bir sevgiliye koşar gibi oluyor. Köy denince herkesin aklına gelenden çok farklı olarak bir sürü güzellik geliyor. Hacın, sarışıh, tahtalı, emmisilli, ziftlik, sarı dolmuş, alonuş, çevlikvsbirçok ender güzellikler canlanıyor gözümüzde. Bu kadar güzelliği, farklılığı coğrafi zenginliği başka hiçbir Çukurova köyünde bulamazsınız. Söyleyin bakalım kaç köyde deve var, kaç köyün bir sürü mahallesi var, kaç köyün hacını karıncaalanı ve de şişiri var?

Ya insanlarımız, gelenek göreneklerimiz, sülale isimleri ve lakaplarımız? Bunca zenginliği başka nerede bulabilirsiniz? Tabi ki köyümüzde. Başkasının değil bizim köyümüzde Çukurbağımızda. Köyün gelenek ve görenekleri, hızla değişen Türkiye'nin şartlarını aynen yansıtmaktadır. Hızlı bir şehirleşme sevdası köyü boşalttığı gibi, gelenek ve göreneklere de tırpan vurmuştur. Artık düğünlerimizde vuran davullar kalmadı eskisi gibi. Köyde bir vefat olduğunda kahvehanelerimizde televizyonlar evlerde radyo ve televizyonlar saygı gereği kapatılmaz oldu. Buğday eken biçen azaldı imece kayboldu. Artık bir iş olduğunda elbirliği ile o işin halledilmesi pek görülmez oldu. Ama bunca kayba rağmen yaşattıklarımızda var elbette. Konu komşu hala eski muhabbetle birbirine yardımcı oluyor. Keşşik evler arasında ekmek yapmalarda hala geçerliliğini koruyor. Ekin biçen kalmadı ama pekmez pişirmede mayalı pişirmede imece geçerliliğini koruyor.

Kısaca köy geleneklerinden: 

KIZ İSTEME: Kız isteme 
genelde, kız evine haber göndermek suretiyle, akşam gerçekleştirilir. İstenecek 
kız ya ailenin bir büyüğü tarafından beğenilmiştir, ya da oğlanla kız, bir 
birini beğenmişlerdir. Oğlanla kızın bir birine yakınlaşmasına, arkadaşlığına, 
yabancı biri de neden olabilir. Bu kişiye hacana adı verilir. Kız istemeye oğlan 
tarafının uygun göreceği; köyde ağırlığı olan ve kız evinin kıramayacağı, 
erkekler tercih edilir. Kız tarafı da hatır kırmamak için amca, dayı, hala..vs. 
kişileri çağırır. Kızı anne, babadan ziyade, sanki bunlar veriyormuş izlenimi 
yaratılarak, onlara verilen değeri gösterir. 


TATLI YEME;

 Kız istemeye gidildiğinde, eğer kız verildiyse, oğlan tarafı orada bulunanlara lokum ve bisküvi dağıtır. Bu olaya tatlı yeme adı verilir. Bunun da özelliği; iki bisküvi arasına bir lokum preslenerek yenmesidir. Kız tarafı sabah olunca komşulara dalokum, bisküvi dağıtır. 


NİŞAN MERASİMİ:

Kız isteme işinden kısa bir süre sonra, aile büyükleri nişan için gün kararlaştırır. Nişandan amaç; kız ve oğlanın bir birlerini tanımalarını sağlamaktır. Eski devirde şimdiki gibi flört olayı olmadığından, nişan'ın amacı her yerde aynıdır.



BAYRAK DİKME TÖRENİ:
 
Eskiden iki tam gün süren düğün törenin başlaması ve ilanı için bayrak dikme merasimi yapılır. Sabah erkenden diklen bayrak merasimini damadın arkadaşları yaparlar ve o sabah düğün evinde tatlı pişirilerek gençlere ikram edilir. Evin tepesine veya bir ağaç üzerine 
bayrak direği dikilir. Bu esnada cuma namazından çıkan köy halkı ile köy imamı 
da kuran okuyup dua ederler. 
Daha önceden pazarlık usulüyle getirilen davulcular da bayrakdikildikten sonra, davul ve zurna çalarak düğünün başladığını bildirirler. Bu davul, zurna düğün boyunca hiç susmaz. Hali vakti yerinde olanlar iki davul tutarak herkesin gönlünü etmek için çaba harcarlar.


OKUNTU: Kız ve oğlan tarafı, düğünden önce, köylüye düğünleri olduğu, haberini vermek amacıyla ayrı ayrı havlu, elbiselik, gömleklikvs. dağıtırlar, buna okuntu, denir. Şimdi bunun yerini davetiye almıştır. Aynı zamanda düğün sahibine götürülen hediyelik eşyaya da okuntu deniyor. Okuntu gelen kişi düğün sahibince özel davet edilmiş olduğundan mutlaka davete icabet eder ve katkı olması içinde atkı merasiminde para ya da altın takar.


KINA MERASİMİ:

Gelin alınmadan bir gün önce kız evine kına yakmak için gidilir. Asıl amaç, gelin adayının eline kına yakmaktır. Kına yakılırken köyün genç kızları, gelin adayının etrafını çevirirler, daha dışta kadınlar ve daha geride uzaktan köy erkekleri  merasimi seyrederler. 
Kına merasiminde bir amaç da gelin adayını ağlatmaktır. Gelin adayını ağlatmak için çeşitli mani'ler söylenir. Bu manilerin özel bir bestesi olup, türküden farkıdır. Duygusal bir ortam yaratılır. Gelinin ağlamasının yanında bazı kızlar, kadınlar, kızın anası da ağlamaya ortak olurlar. 
Kız anası, kız anası Evinde mumlar yanası, İşte geldim gidiyorum. Hani bunun öz babası gibi dörtlüklerle geline bir yetim muamelesi yapılarak; ağlamaya zorlanır. Bazen ağlama işi çok abartılır. Eskiden kızı deveye bindirmişler, gelin gidiyor. Ağlamasına dayanamayıp; istersen gitme demişler. Gelin de; hem ağlarım, hem giderim, diyerek; evden ayrılmanın hüznü ile koca'ya gitmenin sevincini çok güzel bir şekilde ifade etmiş diye dekıssadan örnekler verilir ahali arasında. 
Köyün genç kızları gelin başı'nda bulunan parlak tellerden birer tel koparıp alırlar. Yine inanışa göre gelin başı telinden alan kızların bahtı açılıp, bir an önce evlenirler. 
Halay;

Halebî, Adana Üç Ayağı, gibi ağır oynanan havalardan oluşur. Bir süre sonra halay başında duran kişi bir veya iki eline mendil alarak, halay zincirden ayrılır. Tek başına oynar, maharetini sergiler. Halayı genelde erkekler oynar. Çok eskilerden arap vb. oyuncularla düğünlerde ayrı bir eğlence yapılırdı ancak bu adet unutuldu gitti. Bu kültürün en son temsilcisi bizzat izleme şerefine eriştiğim rahmetli Kazım ALCAN idi.
Halayın en güzel yerinde, genellikle başta bulunan kişi atalımatalım diye bağırır. Diğerleri de; 'nereye?' diye karşılık verirler. Halay çekenlerden birisi genelde damadın ismini vererek gerekli işareti vermesiyle birlikte, hepsi birden; Heeeeyyyyy! diye nara atarlar. Bu arada halay çeken grup, yerlere yatarcasına eğilirler. Damat illa bir mani ya da türkü söyleyerek bu atışmaya devam ederdi.



ATKI
: Köy halkının kız ve oğlan evine götürdüğü hediyeye verilen addır. Bu hediye eskiden ev kurmaya yarayan eşyalar iken sonradan para verme yolu tercih edilmiştir. 


SAĞDIÇ: oğlanın ve kızın en yakın iki arkadaşına verilen addır. Bunlardan biri evli, biri bekar olur. Amaç onlara genelde evlilikle ilgili bilmedikleri konularda, gerekli bilgiyi vermektir. Sağdıçların koluna kırmızı bir bant bağlanır. Bunlar düğünde her konuda söz sahibidir. 


GELİN ALMA: Pazar günü öğleyin, oğlan evinde, köy berberi, damat ve sağdıçları sakal traşı eder. Traştan sonra; köy halkı topluca, kız evine giderler. Kız evinde erkek kardeşler gelinin beline kırmızı beyaz kuşak bağlar, bu kuşağı gerdekten önce damat çözer. Gelini vermemek için kızın bir yakını, kapıyı açmaz. Çeşitli para tekliflerinden sonra kapıyı açar, kızın erkek kardeşleri kızı damadateslim ederler. 
Damat kızı alır eskiden ata bindirirdi şimdilerde otomobille yapılır oldu. Kızın bir yakını bayan da arabaya biner. Mezarlığa uğranılır. Köy imamı dua eder. Oğlan evinde yemekler yenir. Düğün sona erer. 


BAYRAK İNDİRME: Bayrağın dikildiğini herkes görür de; indirildiğini kimse görmez. Çünkü: Düğün akşamı, sağdıçlarla birlikte, damat yatsı namazına gider. Namazdan sonra damadı eve götürürler. Damadın sırtına güçlü bir yumruk atarak, zifafa gönderirler. Kız tarafından yaşlı bir kadın da evde bulunması geleneği vardır. Eğer gelin kız çıkmışsa, gece bayrak, sağdıçlar tarafından indirilir. Eğer zifaf sabahı bayrak indirilmemişse, gelin kız çıkmadı anlamı taşır, ki gelin baba evine geri yollanır.

 

Köyümüzün daha bir çok adet gelenek ve göreneği vardır. Sülale isimleri ise ayrı bir güzelliktir. Her yerde rastlanmaz ve gururla taşınır bu lakaplar. İtoğlanlar, hacımahmutlar, ommanlar, alcanlar, ekişler,kurtlar,sertler, keşler  birkaç örnektir. Velhasıl bir başka güzeldir köyümüz ve köyümüzün insanları. Varsa eksiğimiz hatırlatın ekleyelim değerli köylülerimiz.




6236 ziyaretçi (9615 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol